36,6071$% 0.03
39,9769€% -0.05
47,3947£% -0.03
3.430,64%0,01
5.653,00%0,00
3022400฿%4.44821
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Çevre ile ilgili bu haftaki yazımı Dünya Kadınlar Günü ile ilişkilendirerek; biri dünyadan, biri ülkemizden iki genç kadın aktivisti; iklim krizi konusundaki çalışmaları nedeniyle sizlere tanıtmak istiyorum.
Z kuşağı iklim aktivisti Seren Anaçoğlu gençleri ülkemiz ve dünya için eyleme çağırıyor. 10 Kasım.2024 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde Ayça Ceylan; Ülkemizin Avrupa Komisyonu’ndaki en genç iklim elçisi olan Seren Anaçoğlu ile hem ülkemiz hem de dünya için yaptığı çalışmaları konuştu.
Seren, Türkiye’nin iklim krizi konusunda hassas bir konumda olduğunu görüp araştırmaya başlamış. Lisede çevre kulübü başkanlığı yapmış, İçinde İsveçli aktivist Greta Thunberg’inde yer aldığı genç aktivistlerin iklim krizi konusundaki hareketine katılmış, Lise son sınıfta çevre konulu lise konferansı düzenlemiş, plastiği devlet okullarında azaltmak, su krizini önlemek için mücadele vermiş, yürüttüğü çalışmalar sonrasında Avrupa Komisyonuna elçilik başvurusunda bulunmuş ve kabul edilmiş.
Bu konuda Seren şunları söylüyor. “Avrupa’nın en genç iklim elçisi olarak Türkiye’yi temsil etme fırsatını yakaladım ve bu rolümle iklim krizi konusunda farkındalığı artırmak için uluslararası platformlarda sesimi duyurdum. Sonra hukuk okumaya karar verdim ve “İklim krizi bir insan hakları problemidir” mottosuyla iklim krizinin insan hakları üzerinde etkisi üzerine farkındalık yaratmak istedim. Şimdi de Türkiye’nin ilk iklim davasını sürdürüyoruz.”
Seren Anaçoğlu,bir hukuk öğrencisi olarak ülkemizdeki çevre politikalarını şöyle değerlendiriyor. Paris İklim Anlaşması’nın imzalanması, Türkiye için hukuki olarak önemli bir adım olsa da uygulamada ciddi eksiklikler var. İklim kriziyle mücadelede, çevre ve iklim suçlarının yeterince caydırıcı olmadığını düşünüyorum. Ayrıca, ülkemizdeki çevre politikalarının insan haklarıyla ilişkisi göz önünde bulundurulmalı. Eğer bir iklim kanunu çıkarılacaksa bu kanunun iklim adaletiyle ilgili önemli yasaları da içermesi gerekiyor.
İklim için Gençlik hareketi nedir?
“Youth for Climate Türkiye” (İklim için Gençlik) hareketi Greta Thunerg’ün başlattığı “Fridays for Future”un devamı niteliğinde. Bu topluluk iklim adaleti ve iklim krizi konusunda toplumsal bilinçlendirmeyi sağlamak için ortaya çıktı. “İklim için Gençlik” hareketini, kolektif bir değişim yaratma çabası olarak tanımlayabilirim. 2019’dan bu yana iklim krizinin çözümünü bilim insanlarının araştırmalarına dayandırarak ülke ve şirketlerin iklim politikalarını değiştirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu hedefe ulaşmak için iklim grevleri düzenliyor, çağrılarda bulunuyor, davalar açıyor ve her yıl basın açıklamaları yayınlıyoruz.
Ülkemizin genç çevreci aktivistlere ihtiyacı vardır.
Bu konuda kurumların gayret sarfetmesi gerekiyor. Benim de üyesi olduğum Tema Vakfı 2010 yılından bu yana Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirilen Minik TEMA Eğitim Programı gönüllü öğretmenler tarafından yürütülmektedir. 1990 lı yıllarda, Tema Konya İl Temsilciliğinin, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği yaparak çevre temalı eğitim çalışması yaptığını hatırlıyorum. Hareket “Yavru Temalar yaratmak” için çok önemliydi. TEMA’nın tüm toplum kesimleri için eğitim çalışmaları devam ediyor.
İklim Kanunu’nun TBMM de olduğu bugünlerde, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve tüm insanlar yasanın ilkelerine uygun çıkması için çaba göstermelidir.
Hoşça kalın.
Sen Üzülme Atatürk Arkanda Biz Varız
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.