36,6052$% 0.03
39,9373€% -0.14
47,3474£% -0.12
3.429,19%-0,03
5.651,00%-0,04
2990922฿%2.40439
Türkiye’de siyasetin, girdiği hiçbir kurumda başarı sağlanamamıştır ve sağlanamayacaktır da.. Oysa bir ülkenin temeli hukuk üzerine inşa edilir. Eğitim de bu temelin en önemli destekçisidir. Ancak hukukun ve eğitimin zayıf olduğu toplumlarda ne ilerleme kaydedilebilir ne de söz hakkı kazanılabilir. Bugün geldiğimiz noktada siyaset, adeta bireysel hayatımıza kadar nüfuz etmiş durumda.
ADALET VE EĞİTİM ÇÖKÜYOR
Adaletin durumu içler acısı. İnsanlar öldürülüyor, faili meçhul cinayetler çözülemiyor. Eğer bir siyasetçi tanıdığınız yoksa adalet sisteminde hak aramak neredeyse imkânsız hale geliyor.
Eğitimde ise durum daha da vahim. Türkiye, dünya sıralamalarında sonlarda yer alıyor. Eğitimin temeli bilim olmalıdır ancak ne yazık ki toplum, sorgulamayan bireyler yetiştiren bir sistemin içine hapsedildi. Eğitimsiz bir toplumda sevgi ve saygı da kaybolur.
PARTİ BAŞKANLARI VE DEMOKRASİ ENGELİ
Türkiye’de parti tüzükleri demokrasinin önündeki en büyük engeldir. Genel başkan seçilen kişi, ölene kadar koltuğunu bırakmıyor. Milletvekili ve belediye başkanı listeleri halk tarafından değil, parti başkanları tarafından belirleniyor. Böyle bir sistemde seçilen kişi halka mı hizmet eder, yoksa onu oraya getiren parti başkanına mı?
Parti başkanlarını koltuklarından kaldırmanın mümkünatı yok. Ülkemizde 65 yaşın üzerindeki bir vatandaşın akıl sağlığı raporu olmadan tapu devri bile yapamazken, yaşı ileri olan başkanların ülke için doğru kararlar verebilmesi söz konusu bile değildir.
HALK KENDİ TEMSİLCİLERİNİ SEÇMELİ
Türkiye’nin gelişmesi için siyasete gerçekten memleketini seven, halkın çıkarlarını düşünen kişiler girmelidir. Ancak bu kişiler parti başkanları tarafından değil, halk tarafından belirlenmelidir. İşte gerçek demokrasi budur.
HER ALANDA SİYASETİN ETKİSİ VAR
Bugün hukuk, eğitim, tarım, spor, ticaret gibi her alanda siyasetin yıkıcı etkisini görüyoruz. Ancak burada sorgulanması gereken siyasetin kendisi değil, siyaseti yönetenlerin basiretsizliği ve samimiyetsizliğidir.
Türkiye’nin kurtuluşu, halkın iradesiyle seçilen, ülke menfaatlerini düşünen siyasetçilerle mümkündür. Aksi halde ülkemiz, dış güçlerin yönlendirdiği, hukuksuz, eğitimsiz ve yoksul bir toplum olmaya devam edecektir.
Hayalimdeki Konya