DOLAR

36,2705$% 0.06

EURO

37,9745% -0.16

STERLİN

45,7521£% -0.06

GRAM ALTIN

3.397,14%0,59

ÇEYREK ALTIN

5.661,00%0,53

BİTCOİN

3466177฿%-0.41854

Konya PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • AHB Medya
  • Konya
  • Mevlâna’ya Atfedilen O Ünlü Söz Ona Ait Değil! İşte Gerçek Hikâyesi

Mevlâna’ya Atfedilen O Ünlü Söz Ona Ait Değil! İşte Gerçek Hikâyesi

“Gel, ne olursan ol yine gel” sözü yüzyıllardır Mevlâna’ya ait sanılıyor. Ancak bilimsel araştırmalar, bu dörtlüğün ona ait olmadığını ortaya koyuyor. İşte bu dizenin gerçek hikâyesi ve manası...

Bir Yanlış Atıfın Hikâyesi

GEL, NE OLURSAN OL, YİNE GEL

Mevlâna Celâleddin Rumi‘ye atfedilen, içerik olarak Mevlâna’nın felsefesine denk düştüğü zannıyla ona yakıştırılan bir dörtlüğün ilk beyitidir.

İster Mecusi ister putperest ister ateşe tapar

Ne olursan ol, istersen yüz kere bozmuş olsan da tövbeni,

Bizim dergahımız ümitsizlik dergâhı değildir.

Ne olursan ol yine gel…”

Mevlâna’ya Atfedilen Bir Yanlış

Meali ve şeklindeki dörtlük, Mevlâna Celâleddin Rumi’nin eserlerinin hiçbirinde yoktur.

Takribi, Mevlâna’da 400 yıl veya daha sonra bu dörtlük Mevlâna’ya atfedilmiş ve yakıştırılmıştır.

Muhtemelen, başka bir İranlı Şair Ebu Said-i Ebul Hayr‘a ait olduğu söylenen bu dörtlük bugün Mevlâna âşıkları(!) tarafından o kadar benimsenmiş durumda ki, Mevlâna denince akla gelen bu dörtlük; bu dörtlük söylenince de akla gelen Mevlâna oluyor.

Mevlâna Müzesi’nde de bu dörtlüğün yazılı olduğu levha durur ve hiçbir yerde de bu dörtlüğün Mevlâna’ya ait olmadığı söylenmez.

Koskoca şair, düşünür, Filozof Mevlâna Celâleddin Rumi‘yi gıyabında intihalci yapıyorlar neredeyse.

Gıyabında diyorum zira hiçbir eserinde bu beytin yer almadığını zaten söylemiştim.

Bu dörtlüğün mana ve tefsirine gelince de hiçbir zaman bugüne kadar ekseriyetin anladığı gibi olmadığını görürüz.

16 Kasım 2019, ebediyete uğurladığımız, benim 30 yıllık dostum, ağabeyim, Mevlâna, felsefe ve eserleri araştırmacısı, Selçuk Üniversitesi Doğu Dilleri Bölüm Başkanlığı’ndan emekli Prof. Dr. Erkan Türkmen bu hususu makalelerinde ve kitaplarında da açıklamıştı.

Erkân Hoca’nın ana dili Urduca ve Farsça idi. Ayrıca anadili seviyesinde İngilizce bilirdi. Böylece Mevlâna konusunda otorite sayılan Oryantalistleri (Prof. Nicholson ve Prof. Chitic’i) ve bütün Doğu Bilimcileri okumuş ve kritik etmişti. Ayrıca Arapçaya da vakıftı.

Eserlerini genellikle İngilizce vermiş olan Erkan Türkmen’in 1992 yılında basılmış “The Essence of Rumi’s Masnevi” (Rumi’nin Mesnevi’sinin Özü) adlı kitabının 159. Sahifesinden tercüme ile aktaracağım aşağıdaki satırları.

“Yine Gel” mi, “Vazgeç” mi?

Bu dörtlüğün ilk beyti Farsça okunuşu şöyledir;

Baza Baza her ençe hesti Baza” bu satırdaki Farsça deyim “Baza” edebi yazınsal haliyle kullanılmıştır. “Baz amadan” = kelime kelime (mot a mot) anlamı “tekrar gelmek “tir. Edebi, yazınsal anlamı ise “vazgeçmektir”).

Bilimsel Çevrelerdeki Görüşler

Erkân Türkmen burada başka Farsça şiirlerden de bu deyimin “Baz‘a” kullanımına, yazınsal örnekler veriyor.

Ve diyor, bu beyitteki “vazgeçmek“, asla, “yine gel” yerine geçemez. Bu Farsça deyim, Urducaya ve Türkçeye de girmiştir. “Vaz gelmek” şeklinde kullanımı vardır.

Bu dörtlüğü yazanın kastı, Kur’an’ın 39. suresinin (Zumer) 53. ayetini referans vermek, o ayeti işaret etmek olabilir. O ayette, Allah’ın affediciliğinden asla ümit kesilmeyeceği müjdelenir, Allah çok affedici ve çok bağışlayıcıdır.

Erkân Türkmen’in bu yazdıklarını naklettikten sonra diyebiliriz ki, bu dörtlükte, bizim dergâhımız, umutsuzluk dergâhı değildir, tövbeni yüz kere bozmuş olsan bile yine gelmekten çekinme, fakat o yaptıklarından vazgeç de öyle gel. Yani tövbe et de gel. Bu dergâh birlik dergâhıdır, her kafadan bir ses çıkacak bir dergâh değildir.

Bir Yanlışın Düzeltilmesi

Gel ne olursan ol yine gel” diye başlayan dörtlüğün Mevlâna Celâleddin Rumi‘ye ait olmadığını artık bilimsel çevrelerde başka söyleyenler de var ve manasının da yukarıda Erkan Türkmen’in söylediği gibi olduğunu Prof. Dr. İlber Ortaylı da Murat Bardakçı da televizyon programlarında anlatıyorlar.

Ben 30 yıl önce öğrenmiştim, Erkân Türkmen hocama rahmet diliyorum buradan kendisine.

*Yazı Ahmet Ergun’un Sosyal Medya Günlükleri kitabından alınmıştır. Bu yazının tüm telif hakları AHB Medya’ya aittir.

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Konya’da Eşine Boşanma Dilekçesi Yazan Arzuhalcinin Dükkanını Kurşunladı!

HIZLI YORUM YAP