TASAVVUF VE İNSAN

10

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tasavvuf disiplininde iki temel kaynak vardır, Kur’an ve Sünnet. Tasavvuf bunu öyle bir aşkla işlemiştir ki, Kur’an’sız, ayetsiz, hadissiz bir düşünce yoktur bu yolda..

Bunların yanı sıra sufizimin tarihine damga vurmuş mu tasavvuflar özellikle de hepimizin tanıyıp bildiği,

Hoca Ahmet Yesevi, H. Bektaş Veli, Yunus Emre, Hz.Mevlana, Şems- i Tebriği gibi üstatlar bu yolun en büyük mürşid-i kamilleri olup, bu düşünce dünyasını besleyen erenlerdir.

Bu büyük yol erenlerinin Kur’an algısı, ” BİL Kİ KUR’AN AŞIKTAN MAŞUKA BİR MEKTUPTUR,” ifadesinde yatar ve dört kitabın da özellikle de Kur’an- ı Kerim’in, varlığın merkezine İNSAN’ı oturttuğunu işaret eder.

Peygamberimize nispet edilen, ” DÖRT KİTABIN KUR’AN’DA, KUR’AN’IN FATİHA SURESİNDE, FATİHA’NIN BESMELE’DE , BESMELENİN BA HARFİNDE,BA HARFİNİN İSE ALTINDAKİ NOKTADA, NOKTAN DA AMACIN İNSANDAN AMA KAMİL İNSANDAN İBARET OLDUĞU ,sözüne dayanılarak, var ola her şeyin ilim ve bunun sırrının da Kur’an’da olduğunu, kitabın ve kainatın esrarının ise İNSAN’da dürüldüğünü ifade eder bu kutsi hadis..

Dolayısıyla kainatın ve Kur’an’ın özü ve özeti olan İNSAN en ulu değerdir.

Yüce Allah şöyle seslenir,

” Alemleri insan için, insanı kendim için yarattım.”

İnsan varlığın özü ve özetidir.. İnsan kainatın aynası, Allah’ın tecelligahıdır.

” el- insan ve’l Kur’an teveman” sözünde dile geldiği gibi, ” insan Kur’an’ın ikizi ” kabul edilmiştir.

” BENİ ARAYAN KENDİNDE BULUR,” ve ” KENDİNİ BİLEN HAKK’ I BİLİR,”  ifadeleri de temelde Kur’an ayetlerine dayanır.

” BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ,”  ayeti, insanın gönlünün Allah’ın evi olması ve insanın saygınlığı bu Kur’an gerçeğine dayanır..

Allah’ın insanla beraberliğini veya insanın O’nu seviyor olmasını, önce ” yaratılmışı severim yaratandan dolayı, “felsefesi gereği tüm yaratılmışı seviyor olmaya doğru yönlendirir. O’nu arzu etmenin yolunun, halkın sevgi ve rızasını almaktan geçtiği şeklindeki derin ifadeyi anlamak gerekir..

Kısaca, Tasavvuf denilen bu İslam felsefesi ve yorumundan amaç, İNSANIN YERYÜZÜNE GELMESİNİN sebebini bulmasıdır.

Bu anlamlandırma, insanın yaratılış sebebini araştırmak yoluyla bir bilinç ve idrak yükselmesi neticesinde, ” ÖLMEDEN EVVEL ÖLEREK” kendi kaynağını idrak etmesi, aydınlanması ve özellikle de dünya hayatında çok önemli bir yeri olan hüzün, keder, kaygılarından kurtulup, karanlık alemden  aydınlık aleme doğru geçmektir..

Kişinin kendi kalbine ve hakikatine yaptığı bu yolculuğu Hz. Peygamber şöyle özetlemiştir.

” KENDİNİ BİLEN NEFSİNİ,NEFSİNİ  BİLEN RABB’İNİ BİLİR..”

Sevgi ve saygılarımla..