Şiddet Haberleri ve Türkiye

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şiddet haberleri o kadar çok ve çeşitli ki bunun toplumsal bir karamsarlığa neden olmaması mümkün değil.

Şiddet dışında haberler yok mu?

Ana akım medyanın genel haber anlayışı da bundan ibaret. Dünyadan kopuk bir Türkiye’nin şehirleri, sokakları, evleri, ilişkileri medyanın asıl haber kaynağı. Apolitik bir toplum olarak tek ilgi alanımız kişi hikayeleri artık. Kaçan kadınlar, aldatan erkekler, mağdur çocuklar. Her koyunun kendi bacağından asıldığı bir toplum. Korku toplumu. Bu haberler insanları daha çok kaygıya itiyor.

Oysa bin çeşit sorun var. Asıl nedenler var. Ekonomik, psikolojik, sosyolojik, kültürel, politik…

Şiddet denildiğinde ilk olarak akla kadınlara uygulanan şiddet gelse de Türkiye’de şiddetin sadece en görünen yüzü kadınlarla ilgili olanı. Ve mercek altına alınanı. Üstelik nedenmiş gibi gösteriliyor ve aslında gelinen nokta sonuçla ilgili. Acı sonla biten sonuçla.

Kadına şiddet bir sonuç.  Her ne kadar kadın cinsine yönelik bir kırım olarak görülse de aslında insana yönelik bir şiddet bu. Türkiye’de asıl sorunlardan biri de bu: Kadının kadınlaştırılması ve erkeğin erkekleştirilmesi. Maalesef kadın bir birey olarak değil kadınlık kodları ile erkek de birey olarak değil erkek kodları ile kodlanıyor. Aşırı yükleme yapılıyor. Oysa işçi erkekler ve kadınlar da şiddetten aynı oranda pay alıyor.

İş kazası ve işçi ölümleri de şiddet kavramıyla eşdeğer. Türkiye, iş kazası yaralanmaları ve ölümlerinde Avrupa birincisi. Her gün onlarca işçi, alınmayan tedbirler yüzünden göz göre göre ölüyor ya da sakat kalıyor.

Okullar şiddet yuvası.

Trafikte şiddet var. Bu, sadece otomobil kullananların birbirine gösterdiği müsamahasızlıkla ilgili   değil trafiği de ülke siyasetinden ayırmamak gerek. Trafikte aşırı bir kurye trafiği de ayrı bir sorun.

Uyuşturucu şiddeti. Çok kolay bir uyuşturucu maddelere ulaşım ve adeta bağımlılığa davetiye çıkaran bir serbestlik var. Uyuşturucu terörü kendi mağdurlarını yaratıyor. Eller kollar bağlı. Parklara kadar inmiş durumda madde ticareti.

Ekonomik şiddet had boyutlarda. Köyünden, kasabasından, tarımdan, hayvancılıktan kopmuş ,şehirlere  hapsolmuş, sinir küpü insanlar. Kira borcunu ödeyemeyen babalar, anneler. Çocuğuna okul harçlığı veremeyen aileler. Agresif yapılaşma da bir şiddet şehirlerde.

Poltik şiddet. Meclis bizzat bir şiddet yuvası. Gerçek bir barış ve iletişim dili hakim değil. Tehdit ve husumetle dolu bir dil.

Uluslararası terör kadar tehlikeli, ülke içindeki şiddet iklimi. Toplumsal olarak güvende olmama algısı.

Türkiye’nin sadece kadınları değil, erkekleri, işçileri, çocukları, gençleri, hayvanları da tehdit altında.

Asıl faillerin neredeyse gözükmez kılındığı haberler ise toplumda korku ve infial yaratıyor. Ülkenin asıl sorun kaynaklarını değil daha çok şiddet haberleri veren bir medya bu sorunun çözümüne katkı sağlamıyor.

Asıl suçlulardan  biri de yıllardır asıl sorumluluklarını ıskalayan bu medyadır.