34,3869$% 0.47
36,8522€% -0.6
44,4374£% -0.14
2.968,04%-0,25
4.977,00%-0,14
2730234฿%3.9526
İstanbul’un Fatih ilçesinde, 4 Ekim 2024 tarihinde saat 16.00 civarında yaşanan dehşet verici olayda, Semih Çelik (19) iki genç kızı, İkbal Uzuner (19) ve Ayşenur Halil’i (19), yarım saat arayla öldürdü. Olayın ardından, Edirnekapı surlarına çıkan Çelik, öldürdüğü İkbal Uzuner’in başını keserek surlardan aşağı attı. Bu korkunç cinayetlerin ardından kendi boğazına ip geçirip surlardan atlayarak intihar etti.
Katliamın ardından Semih Çelik’in annesi, oğlunun uzun süredir psikolojik sorunlar yaşadığını ve bu süreçte büyük bir çaresizlik hissettiğini anlattı. Gözyaşları içinde konuşan anne, oğlunu tedavi ettirmek için çeşitli yollar denediğini, ancak yeterince destek alamadığını belirtti. Anne, “Evladım için çok mücadele ettim, hastanelere götürdüm, intihara kalkıştığında doktora götürdüm. Ama doktorlar bir sorunu olmadığını söylediler. Eve ambulans çağırdığımda ise durumunun ambulanslık olmadığını belirttiler. Çırpındım, bağırdım ama oğlumu iyileştiremedim. Oğluma ne olduysa pandemi sonrası oldu,” dedi.
Pandemi döneminde odasına kapanan Semih’in bu süreçte uyuşturucu kullanmaya başladığını söyleyen anne, oğlundaki değişiklikleri fark ettiğinde İkbal Uzuner’in ailesini uyardığını belirtti. Anne, “Oğlum iyi değil, kızınızı uzak tutun dedim. Okuldan naklini aldılar ama bağlantıları kopmadı,” şeklinde konuştu.
Semih Çelik’in annesi, olay günü oğluyla yaptığı görüntülü konuşmayı anlattı. Anne, “Semih beni görüntülü olarak aradı. Ne yapıyorsun, nasılsın diye sordum. Bana ‘Anne iyiyim, Ayşenur yanımda, lavaboda, çekiniyor ekrana girmek istemiyor’ dedi. Biraz konuştuk, kapattı. O konuşmada hiçbir anormallik fark etmedim. Oğluma ne olduysa pandemi sonrası uyuşturucu kullanmaya başladıktan sonra oldu,” ifadelerini kullandı.
Anne Çelik, oğlunun odasında sürekli çizimler yaptığını ve normalde doğa ve kadın figürleri çizdiğini ifade etti. Oğlunun sanata olan ilgisinden bahseden anne, “Oğlum insanlarla konuşmasını bilen, boş konuşmayan, okumayı seven bir çocuktu. Kasap olarak işe girdiğinde biraz parası oldu, o dönemde uyuşturucu kullanmaya başlamış olabilir. Ben ona harçlık verirdim, verdiğim para ile uyuşturucu alması mümkün değil,” dedi.
Çelik’in annesi, büyük bir acı yaşadığını ve kızların aileleri için derin üzüntü duyduğunu belirterek, “Oğlum günlerdir toprak altında ama ben o kızlar için üzülüyorum. Oğlumun sorununu çözemedim, intihara meyilliydi, keşke sadece kendi gitseydi. Keşke ben ölseydim de o kızlar ölmeseydi,” dedi. Anne, bir annenin en büyük kabusunu yaşadığını ve böyle bir trajedinin kimsenin başına gelmemesi için dua ettiğini ekledi.
Çelik’in annesi, oğlunun pandemiden sonra içine kapanarak sosyal çevresinden uzaklaştığını ve ruhsal durumunun kötüleştiğini söyledi. Kızların ailelerine uyarılar yaptığını, ancak bu uyarıların tam olarak dikkate alınmadığını ifade eden anne, olayın ardından yaşanan bu büyük trajedinin sadece kendi ailesini değil, tüm toplumu derinden sarstığını belirtti.
Semih Çelik’in yaşadığı psikolojik sorunlar ve uyuşturucu bağımlılığı, Türkiye’de gençler arasında artan psikolojik rahatsızlıklar ve uyuşturucu kullanımına dikkat çekiyor. Uzmanlar, ailelerin bu tür durumlarda daha fazla destek alması gerektiğini ve psikolojik yardımın yaygınlaştırılmasının önemini vurguluyor. Bu trajedi, toplumun her kesimini derin bir hüzne boğarken, gençler arasında psikolojik sorunların daha fazla konuşulması gerektiğini gözler önüne serdi.
Konya’daki Feci Kazada Yaşamını Yitiren Cennet Aşık’a Acı Veda!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.