Masallar ve masal dinleme yaşı

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

GRİMM KARDEŞLER, ANDERSEN MASALLARI,

LA FONTAINE’den MASALLAR, Milattan önce EZOP’ tan bugüne en bilinen ÇOCUK MASAL KLÂSİKLERİ dir.

Tom Sawyer’i, Kırmızı Başlıklı Kız’ı, Pinokyo’yu,

Heidi’yi, Hansel ve Gretel’i, Rapunzel’i, Keloğlanı, Ali Baba ve Kırk Haramileri, Zümrüt-ü Anka’yı ve benzeri onlarca masal ve masal kahramanını duymayan, bilmeyen, okumayan pek azdır.

Masal çocukların hayal dünyasını geliştirir, ufkunu açar, çocuğun kavram gelişimini arttırırken, zihinsel gelişimine katkıda bulunur ve olmayanı düşünmesine yani hayal kurmasına olanak verir. Ayrıca çocuk bu sayede dinlemeyi öğrenir.

Masalın çocuk gelişimindeki yeri ve pedagoji üzerine pek çok akademik makale ve eğitim amaçlı kitap yazılmıştır.

Hepimiz biliriz ve şahidiz ki, bebeklere, ninni söyleme dönemi sonunda ilk yaşından itibaren akşam uyuturken anne veya baba, abla hep masal okur, bazen o masalı o anda uydurur, içinden geldiği şekilde bir masal anlatır ve çocuk bu masalı dinlerken hayale dalar, ya masal kahramanını gözünün önüne getirir yahut kendisini o masal kahramanının yerine koyar.

Türk Masalları genellikle “Bir varmış, bir yokmuş, tanrının kulu çokmuş, develer tellal iken pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken memleketin birinde…“ şeklinde bir mâni ile başlar, masal da, mutlu bir sonla nihayetlenirken, “onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine …” diye biter.

Çocuklar bazen aynı masalı defalarca dinler, aynı masalı dinlemekten asla sıkılmaz, bıkmaz, belki de çok beğendikleri masalı özellikle dinlemek isterler. Defalarca defalarca anlattırırlar. Masalı o kadar dikkatli ve hayret dolu bakışlarla dinlerler ki, şayet bir yerini yanlış okur veya anlatırken unutur veya atlarsanız hemen ikaz ederler.

Buraya kadar MASAL’ın ve Masal dinlemenin yararlarından ve fikren gelişmeye katkılarından, olumlu yönlerinden bahsettim ve dikkat edilirse ÇOCUK kelime, kavram ve tanımına değindim.

Belli bir yaştan sonra, özellikle masal dinleyerek büyümüş ama okuma, kitap okumaktan zevk alma yetisini kazanamamış az gelişmiş ülke vatandaşı, siyasi masalları, hem de dinî ilâve, süsleme ve uydurmalar ile çocukluk dönemi alışkanlığı ile devam ettiriyor ise, bu da çocukluk döneminin tam aksine kavram gelişimini, zekâ gelişimini tam ters yönde etkiler, hiç araştırmaya meyli olmayan, sorgulamayan, duyduğuna inanan, kendi kafasındaki hayallere kapılan fertlerin yetişmesine ve çoğalmasına sebep olur.

Bir ülkenin Eğitim sistemi bunun için çok önemlidir.

Özellikle az gelişmiş ve monarşik yönetimlerde, diktatörlüklerde halkın eğitimsizliğine önem verilir, çağdaş eğitimden uzaklaşılır, Devletin imkânları ile medya organları ile devamlı propaganda yapılır, genellikle yandaş kanallar yaratılır ve hep BÜYÜKLERE MASALLAR anlatılır.

Nitekim Hitler Almanya’sında da bu yaşanmış,

Hitlerin sağ kolu ve Propaganda uzmanı GOBELS vasıtası ile büyük bir hayal dünyası ve masal kahramanı HİTLER yaratılmış, halk âdeta Hitler’e tapmıştır.

Devletin polisi ve kolluk kuvvetleri yanında bir de doğrudan Hitler’e. ve partisine bağlı SS kuvvetleri kurulmuştur.

Alman halkı gerçeği ancak savaşın kaybından, Hitler’in intiharından ve Almanya’nın bölünmesinden sonra anlayabilmiştir. Değilse Alman halkı o ana kadar FÜHRER HİTLER’i. Dünyanın lideri zannetmekteydi.

Özetle, MASALLAR,  ÇOCUKLARIN hayallerinin ve ufkunun gelişmesi ve bu hayaller içinde uyumalarını sağlamak için çok faydalı ve gereklidir. BÜYÜKLERİN MASAL dinlemeleri ve UYUMALARI ise toplum için bir felâket olabilir.