DOLAR

35,4610$% -0.06

EURO

36,5283% -0.19

STERLİN

43,3709£% 0.06

GRAM ALTIN

3.070,49%0,58

ÇEYREK ALTIN

5.003,00%0,44

BİTCOİN

3514462฿%2.54917

Konya PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Kadın

“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdır.” sözleriyle Cumhuriyetimizin kurucusu, dünya liderimiz Mustafa Kemal Atatürk; Türk kadınını her zaman yüceltmiş ve onları yasalarla güvence altına almıştır.

5 Aralık 1934 Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının yasallaştırıldığı gündür. Bu hakla  Türkiye’de kadınlar; seçme ve seçilme hakkını İsviçreli kadınlardan 36, Fransız kadınlardan 11, Belçikalı kadınlardan 14 yıl önce elde ettiler.

1935 yılında ülkemizde yapılan genel seçimde 18 kadın milletvekili seçilmiş ve Türkiye  “kadın milletvekili”  ile dünyada ikinci sırayı almıştır.   İşte bugün biz kadınlara bu hakkın verilişinin 90. yılındayız. Bu süreç içerisinde kadının toplum içerisindeki yeri ne kadar değer ve önem kazandı, kadınlarımız gerçekten hak ettikleri yerde mi?

Kadınların her anlamda değer kazandığı toplumda kadın, cinsel obje olmaktan çıkar, kendini ve ülkesini geliştirmek için çaba harcar.  Bedenini değil aklını, zekasını, yüreğini, şefkatini açığa çıkarır ve tüm engelleri aşar. Duygusal anlamda düşünecek olursak kadınların daha güçlü olduğunu görürüz. Bu güç; onların zihnindeki program yapma, her şeyi yerli yerinde ve zamanında uygulama yeteneklerini açığa çıkarır.

Kadın, değerli hissettiğinde değer katar. Önemli olduğunu anladığında sevgi ve merhametini esirgemez; ilmini, bilgisini özenle aktarır. Annelik vasfıyla yetiştirdiği çocukların sevgiyle, güvenle toplumda yer almasını sağlar.

Kadınların olduğu toplulukta insan ilişkilerinin daha seviyeli olduğu da bilinen bir gerçektir.  Ancak bunların yaşanabilmesi için toplum değerlerinin bozulmamış olması gerektiğinin de bilinmesi lazım. Ülkemizde bugün içinde bulunduğumuz ortamda gelinen yerin pek de iç açıcı olmadığını üzülerek görmekteyiz.

Maalesef bugünlerde tüm gelenek ve göreneklerimizin, değerlerimizin yozlaştırıldığı, çarpıtıldığı, hasta ilişkileri görmekte ve yaşamaktayız. Gayrimeşru olan her şey meşrulaştırılmakta ve özendirilmekte. Bu saldırılara maruz kalan özellikle gençlerimiz mutsuz, bilgisiz, bilinçsiz bir tutum sergilemekte. İşte bu durumda, geldiğimiz bu noktada bize düşen görev ve sorumluklarımızı fark etmeli, gereğini yapmalıyız. Bunun için de araştırmaya, öğrenmeye, okumaya, anlamaya ve anlatmaya kaliteli ilişkilerle dayanışma içerisinde olmaya gayret etmeliyiz

Bize emanet edilen bu cennet vatana sahip çıkabilme, değerine değer katabilme dileğiyle sevgiyle kalın…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

COP 29 HAYAL KIRIKLIĞI İLE SONA ERDİ

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.