Garipoğlu’nun Mezarında Şok Detay: Avukat Açıkladı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Münevver Karabulut’u 2009 yılında katleden Cem Garipoğlu’nun mezarı, 3 Ekim 2024 tarihinde “fethi kabir” gerekçesiyle açıldı. Olay, geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Mezarın açılması sırasında polis, cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekipleri görev alırken, Münevver Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ve Garipoğlu ailesinin avukatı da mezarlıkta hazır bulundu.

Epözdemir, katıldığı bir programda mezarın açılma sürecini ve sonuçlarını detaylı bir şekilde anlattı. “Olay yeri inceleme ekipleri vardı. Onlar, yapılan çalışmaları kamerayla kayıt altına aldılar ve fotoğraflarını çektiler. Özellikle kimlik teşhisi için dikkatli bir çalışma yürütüldü çünkü cesedin bütünlüğü bozulmuştu,” ifadelerini kullandı.

Bakım Yetersizliği

Epözdemir, mezarın oldukça bakımsız olduğunu belirterek, “Mezar o kadar köşede kalmış ki, isim soy isim belli değil, adeta kendi kaderine terk edilmiş. Doğum ve ölüm tarihleri bile okunmuyor,” şeklinde konuştu. Mezarda sadece doğum tarihi olan 29 Ekim 1991 ve ölüm tarihi olan 10 Ekim 2014 tarihleri okundu, ancak bu tarihler de zorla anlaşıldı.

Cesedin Durumu

Mezarın açılma işlemi sırasında, 11.08’de kazmaya başlandığını ifade eden Epözdemir, “11.32’de Cem Garipoğlu’nun cesedine ulaşıldı. Birinci kat bomboştu, ikinci katta ise ceset bütünlüğü bozulmuştu,” dedi. Adli tıpçılar, mezarda hiç yağmur ve su kalmadığını tespit etti. Epözdemir, “Su almamış, yağmur almamış 10 yıldır. Kefen yok, bez parçası yok. Kafatası bir köşede, kemikler köşelerde dağılmış durumda. Ayrıca 30×30 ebatında bir poşet vardı. Ona da anlam veremedik,” şeklinde konuştu.

Turgut Özal ile Karşılaştırma

Avukat Rezan Epözdemir, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarının da ailesinin şüphesiyle açıldığını hatırlatarak, iki mezarın durumunu karşılaştırdı. “Turgut Özal’ın mezarında kefen vardı. Burada, çok su almayan bir yer olmasına rağmen, kefen izi dahi yok. Cesedin bütünlüğü tamamıyla bozulmuş, kafatası bir yerde, kemikler başka bir yerde dağılmış durumda,” dedi.

Cem Garipoğlu’nun mezarındaki durum, birçok soru işareti doğururken, bu olay hem Münevver Karabulut davası hem de genel olarak mezar açma işlemleri üzerine dikkatleri yeniden çekti. Epözdemir, “Fethi kabir tutanağında kefenin olmadığını ve mezarın bakımsızlığını kayıt altına aldık,” şeklinde son sözlerini ekledi.