36,2388$% 0.35
38,0197€% 0.32
45,5966£% -0.01
3.434,01%1,11
5.564,00%-0,71
3495551฿%-1.18264
Atatürk ‘ün ‘’ Öğretmen/ Milli Eğitim Bakanı/Atatürk arasında geçen bir öyküyü sizlere aktaracağım.
Akrabasından birinin İzmir suikastında hüküm giymiş olmasının hıncını taşıyan genç öğretmen , bu hıncın etkisi altında , Musafa Kemal’e çok ağır bir şiir kaleme alır.
Önüne gelene de okur.
Mustafa Kemal hakkında çok ağır suçlamalarla dolu olan şiir , savcıyı harekete geçirir.
Genç öğretmen suçunu inkar etmez. Saçtığı zehirlerin kendisine ait olduğunu da yargıcın önünde itiraf eder.
Sonuçta hapse mahkum olur.
Ama mahkumiyetinin birkaç ayında 1933 ‘de cumhuriyetin 10. Yıl affı imdadına yetişir ve hapisten çıkar.
Mesleğine dönmek için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurur.
Olumsuz cevap alır. Danıştay ‘a gider.
Tayini hakkında herhangi bir sakınca kalmadığını öğrenince, bakanlığa başvurusunu yineler.
Şöyle bir yanıt alır:
-Bakanlığımız , sizi tekrar işe alma sorumluluğu taşımamaktadır…
Bunun üzerine şöyle der:
-Zorunlu hizmetim vardır, tekrar işime dönmek istiyorum.
Milli Eğitim Bakanı;Sizi borcunuzu ödemekten muaf tutuyorum… deyince genç öğretmen hiddetlenir ve şu cevabı verir:
-Benim borcum şahsınıza değil devletedir.Siz devlet borçlarını affetmek yetkisine sahip değilsiniz.
Mili Eğitim Bakanı sakindir ve şöyle der:
-Bakanlığımızca hakkınızda yapılacak başka işlem yoktur…deyince genç öğretmen ‘’ Niçin?’’ diye sorar.
Milli Eğitim Bakanı cevap verir;
-Oğlum !…Suçun doğrudan Mustafa Kemal’in şahsına aittir.Biz kendi başımıza karar veremeyiz.
Genç öğretmen karalıdır .
-O halde ben bizzat Mustafa Kemal’e çıkacağım.
Milli Eğitim Bakanı genç öğretmene doğru şöyle seslenir:
-Dur gitme.Pek inatçıymışsın.Bir çare düşünelim. Sen bana bir hafta sonra gel…
ARADAN KISA BİR SÜRE GEÇER. MUSTAFA KEMAL’İN SOFRASI
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur’da sofradadır.
Bir ara fırsatını bulur.
Mustafa Kemal Paşa’nın kulağına eğilir ve aralarında şöyle bir konuşma geçer:
-Paşam !Hani hakkınızda çok ağır bir şiir yazmış olan bir öğretmen vardı ya!…
-Evet!
-Aftan yararlandığı için tekrar öğretmenliğe atanmasını istiyor…
-Atanmasında kanuni bir sakınca mı var?
-Hayır paşam…
-O halde bana niçin soruyorsunuz?
-İşlediği suç şahsınız hakkındadır da…
-AŞK OLSUN SANA! ŞAHSİ GAREZİM DOLAYISIYLA, KANUNİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN YERİNE GETİRİLMESİNE ENGEL OLACAK KADAR BENİ EGOİST OLARAK MI GÖRSÜN? O GENCİ HEMEN İLK AÇILACAK YERE ATAMASINI YAPARSINIZ…
Bir hafta sonra gereken atama yapılır.
BU GENÇ ÖĞRETMEN YILLARCA ÖĞRETMENLİKLERDE BULUNARAK, GÖREVİNİ YAPAN ROMANCI ŞAİR SABAHATTİN ALİ İDİ.
Bu öykü birilerinin belki gözünü açar da şahsi kin ve garez uğruna yok edilen ömürlere bakış açılarını değiştirir.
NOT: Tahsin ÖZTİN ‘İN ‘’ Mustafa Kemal’den Atatürk ‘e’’ adlı kitabında alınmıştır.
ABD Uşağı Feto Örgütünde İç Karışıklık Ülkemizin Hayrına Olur
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.