DİPLOMATİK DİL ve SAYGINLIK

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Dış Siyasetin bir dili, kendine özgü bir davranış biçimi, jargonu vardır.

Dış siyaset çok ince dengelere dayanır ve her halükârda çok uzun vadelidir. Dış siyasette her aklınıza , her dilinize geleni söyleyemezsiniz.

Dış Siyasette söylenen her kelime noktasına, virgülüne kadar kayıt altına alınır.

Dış siyaset, sonradan, “ben öyle söylememiştim, onu kast etmemiştim..” beyanlarını kabul etmez, siyaset icabı, menfaat icabı muhatap belki sessiz kalır ama bir gün denk getirir ve öcünü mutlaka alır.

Dış Siyasette tutarlı olmak Saygınlık getirir.

Saygın bir Devlet olabilmek için Diplomasi diline çok önem verilmelidir ki bu Diplomasi dili okulunda öğrenilir, ondan sonra da kademe kademe , dış işleri kadrolarında yetiştirilir, ikinci katiplik, birinci katiplik, elçi sekreterliği, maslahatgüzarlık, elçilik, büyük elçilik makamlarına fevkalâde bir tecrübe ve yabancı dil bilgisi ile gelinir.

Bir elçi, bir büyük elçi, tahsili ile, yabancı dil bilgisi ile, diplomatik davranış bilgisi ile, geçmişi ile ve giyim kuşamı , tavrı ile ülkesini temsil eder.

Devletlerin sağlam, yerleşik, oturmuş bir dış politikaları vardır. Bu dış politika ilke ve kuralları, hükümet değişiklikleri ile değişiklik göstermez. Dış politika mensupları ve kadroları muhkemdir. Onlar doğrudan Türkiye Cumhuriyetini temsil ederler.

Dışişleri mensupları birbirlerine, bir saygı ifadesi ile ÜSTAT diye hitap ederler, yabancı dilde de eski Dünya diplomasi dilinden gelme şekliyle
büyükelçilere MONŞER diye hitap edilir ki bu AZİZİM ,DOSTUM manasındadır.

MONŞER. hitabı ve diplomatik misyon tarzı asla hafife alınamaz ve küçük görülemez.

Türkiye Cumhuriyetinin eski dış işleri ,ve eski deyimi ile hariciye kadrosu en mükemmel ve ilkeli, donanımlı bir kadro idi. Maalesef ki son yıllarda bu kadroda eski liyakat sahibi kadrolar hissedilir derecede azalmıştır.

Türkiye Cumhuriyetinin dış ülkeler nezdindeki itibarı iç siyaset uğruna heba edilmemeli, bu hususa azami dikkat gösterilmelidir.