DOLAR

38,9183$% 0.11

EURO

44,0525% -0.09

STERLİN

52,4710£% 0.4

GRAM ALTIN

4.118,86%-0,57

ÇEYREK ALTIN

6.759,00%-0,90

BİTCOİN

4334624฿%3.19517

Konya AÇIK 27°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Ümit Sürmeli

Ümit Sürmeli

19 Mayıs 2025 Pazartesi

Mustafa Özkafa Dönemi ve Canlarımızın Mutlu Yılları

Mustafa Özkafa Dönemi ve Canlarımızın Mutlu Yılları
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Sayın Mustafa Özkafa  Büyükşehir Belediye Başkanı  oldu.

Hepimiz  barınaktaki idari binayı gönüllü olarak yaptıran  sayın başkanın , göreve başlamasını , heyecanla bekliyorduk.

Her şey beklediğimiz gibi oldu.

Türkiye’nin ilk valilik protokolü,  Sayın başkanın öncülüğünde Valimiz Sayın Ahmet Kayhan’ın odasında 3 ilçe belediye başkanının itiraz etmesine fırsat verilmeden imzalandı.

Her şey gönlümüze göre işlerken , hazır pelet mama  sırası gelen Karatay Belediyesi’nin vet. hekimi tarafından , ucuza yapılsın diyerek, veteriner fakültesinin hazırladığı rasyon dışında  yapıldı. Köpekler  bunu yiyemediler ve  konuyu valiliğe aksettirdik. Ucuza kaçan veteriner hekim, iki kez yaptırılan mama ile belediyeyi zora soktu.

ONUN İÇİN HER ZAMAN SAVUNDUĞUM  CÜMLEYİ TEKRAR EDECEĞİM.

ÇOCUĞU SEVMEYEN ÖĞRETMEN,

İNSANI SEVMEYEN DOKTOR,

HAYVANI SEVMEYEN VETERİNER HEKİM OLMASIN.

Sayın Valimiz Ahmet Kayhan’ın makamına Sayın Osman Aydın valimiz atandı.

Randevu istedik. Hemen  dönüş yapıldı ve Sayın Valimiz Osman Aydın’a , belediyelerle işbirliğimizi anlattık.  Ayrıca  o dönem  hayvanlar üzerinde deney nedeniyle, veteriner fakültesi ile ilişkilerimiz oldukça soğuk ilerliyordu. Ama bu olumsuzlukları asla basına yansıtmadan , dekanlık ile çözüyorduk.

Selçuk Üniversitesi rektörü ile görüşerek  , bir türlü açtıramadığımız acil için bir araya gelerek, bu çok önemli sorun için rektörden yardım isteyecektik.

Ne yazık ki  Rektör bey , randevu talebimize bir türlü dönüş yapmıyordu.

Bu konuyu Sayın valimize ilettim, yardım istedim.

Sayın valim hemen rektör beyi arayarak,  randevuyu aldı.

Sayın Osman Aydın , barınağı ziyarete geldi. İl Hayvan Hakları  Kuruluna başkanlık etti ve hep canlarımızın lehine  karar çıkarılmasını, sağladı.

000017

Fakülte acili bizim için çok önemliydi.

Tam  5 yıl boyunca  bakanlık tarafından derneğe tahsis edilen aracımızla ; gece yarısı trafik kazası geçiren, doğuramayan, zehirlenen  köpekleri, kedileri,  veteriner kliniği olan SEMPATİ VETERİNER KLİNİĞİ SAHİBİ  SAYIN CEYDA  KURTASLAN ‘a götürüyor,  ilk yardımı ondan alıyor , sonra sabah acil olmayanları barınak hekimine ,  durumu ağır olanları protokol gereği veteriner fakültesine bırakıyorduk.

Hayvan sayısı artmadan 250- 500 köpeğin  iğneleri,  parazit ve kuduz  aşıları , VETERİNER HEKİM DENİZ MADEN  tarafından  yapılıyordu.

Protokol yapıldıktan sonra Veteriner Fakültesi’nden, belediyenin otobüsleri ile  getirilen 50 öğrenci , her üç ayda bir parazit, yılda bir kez de  kuduz  aşılarını,  barınaktaki 2000-2500 köpeğe   yapıyorlardı.

Mezun olurken belki elini köpeğe sürmek , aşı yapmak olanağı olmayan öğrenciler de barınak sayesinde uygulama yapıyorlardı.

Ayrıca hafta sonları intör öğrenciler , hasta köpeklerimizi tedavi edip, barınak hekimine yardımcı oluyorlardı. Yemek arası dinlenirken , sazları ile bizlere müzik ziyafeti  çekiyorlardı.

Hayvanlara ; klasik müzik dinletilmesi için sistemin  kurulmasını çok istemiştim ama bu  yapılmadı.

EN BÜYÜK MUTLULUĞUMUZ İSE YILDA 1000 KÖPEK   İLE  250 KEDİYİ SAHİPLENDİRİP, SICAK BİR YUVAYA KAVUŞMALARINI SAĞLAMAKTI.

KÖŞE YAZARI OLARAK ÇALIŞTIĞIM YENİ MERAM GAZETESİ, HER CUMARTESİ YARIM SAYFA  SAHİPLENDİRMEYİ BEKLEYEN  KEDİLERİN VE KÖPEKLERİN RESMİNİ YAYINLIYOR VE BARINAK HEKİMİMİZİN , GÖNÜLLÜ DANIŞMANIMIZ  SAYIN MEHMET MADEN ‘İN  BİLİMSEL  YAZILARI,  AYNI SAYFADA YAYINLANIYORDU.

Hem Sayın Valimize, hem de protokol sırasında hiç sorun çıkarmadan  gereğini yapan  ilçe belediye başkanlarına , şilt vermek istedik.

Valimiz Sayın  Osman Aydın ve Selçuklu Belediye başkanı Sayın Adem Esen’e barınakta  şilt verdik ve yine ulusal basında yayınlandı  ve Veteriner Fakültemiz de’’ Acil’e’’ kavuştu.

Bu arada işçi eğitimine çok önem verdik.

Çalıştığı iş yerinde sorun çıkaran, uyumsuz kim varsa, barınağa atamaya başladılar.

Bunu  da  yine Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Özkafa İle  çözdük.

Artık işçilerimize servis çıkmıştı ve Sayın Mustafa Özkafa  başkanım, bizim isteğimizi kırmayarak zor koşullarda  çalışan görevlilere, ödül olarak belediye yemek gönderdi.

O DÖNEM,  KONYA  MEDAŞ MÜDÜRÜ OLAN SAYIN  BURHAN ŞAHİN İLE GÖRÜŞTÜM.  ANKARA  YOLUNDAN İÇERİ YAKLAŞIK 500 m. OLAN BARINAK  YOLU VE  BARINAĞIN İÇERİSİ  DİREKLERLE AYDINLATILDI.

Hangi kapıyı çalsak, kime başvursak , kimse  geçiştirmiyordu.

Kediler için yer  yapıldı. Dört  oda ev gibi döşendi.  BÜYÜKŞEHİR  Belediyesi Genel Sekreterliği’ne   atanan  SAYIN HAŞMET OKUR,  barınaktaki canlarımızın  üzerine pırıl pırıl bir  yıldız olarak  aktı. Işıl ışıl aydınlandı her yer. Köpeklerimiz için  yepyeni kulübeler, kediler için  içi minderli minik evler, suluklar, yemlikler, çevrede özellikle sanayi bölgesindeki 1000’in üzerindeki köpekleri kısırlaştırıp , bıraktığımız yerlere,  mama ve su  bırakılan betondan  kaplar levazımda yapılıyor ve  köpeklerimiz geceleri sanayideki güvenliklerle nöbet tutarak  yardımcı oluyorlardı.

Sayın  Osman Aydın valimizden sonra , Konya Valiliği’ne atanan  Sayın Aydın Nezih Doğan döneminde Vet Fak Dekanı   ile sohbet ederken,  Avrupa’dan gelen  ve Veteriner  Fakültesi ile iletişim içinde olmayı hedefleyen  ekibin, kesim evinde gördüğü manzaradan çok kötü etkilendiklerini anlattı.

Olay şöyle gelişiyor; kesimevinde, ekibin önünde bacağından  asılan inek, ip kopunca  yere düşüyor. Bacağı kırılan inek öteki bacağı ile asılıyor kesim gerçekleşiyor, ancak karnı yarılınca içinden yavrusu düşüyor! Avrupalılar büyük bir düş kırıklığı içinde ayrılıyorlar.

Ertesi gün hemen vali  bey ile görüşmeye gittim. Kendisine olayı anlattım.

-Gerçek  mi? Diye  şüphe ile bana baktı.  Veteriner Fakültesi  dekanından  öğrenebileceğini söyledim.

Vali bey,  Kesimevine yeterince  ultrason aldırmış.

Aynı olayı  Konya Valisi Sayın Ahmet Kayhan  zamanında da yaşadım. Bana ihbar geldi. Mezbahaların atık kanalında pek çok yavru, kuzu ve dana olduğu  söylendi.

Bu  İl ve ilçe Tarım Müdürlükleri’nin görevlerini  yapmadıklarının göstergesi idi.

O dönem Hürriyet Gazetesi Konya Muhabirini aradım . O bölüme giderek  görüntü almasını ve kaseti bana vermesini rica ettim.

Benim bu dernekte en çok dikkat ettiğim şey,  olayı düzeltmek ve şov yapmamaktı.

Ancak gereği yapılmaz ise o zaman  gazetelere  başvurmak gerekir.

Görüntü  kasetini , Sayın Valime verdim. Gereği yapıldı.

NOT: Haftaya  Tahir Akyürek dönemi ve  Sayın Muammer Erol valimizden sonra devletin görev verdiği valilerin hayvanlara bakış açılarındaki inanılmazlıkları, yılkı atları olaylarını aktaracağım.

 

 

Devamını Oku

Safir’den Mektup Var

Safir’den Mektup Var
1

BEĞENDİM

ABONE OL

HATIRLATMA: Anılar yazı dizime bugünkü konunun daha güncel olması nedeniyle 1 hafta ara veriyorum.
Gelecek haftaki yazımda yeniden anıları kaleme almaya devam edeceğim..

Whatsapp görsel 2025 05 09 saat 11.56.13 52e263d1

MECLİSTEN ÖLÜM RAPORU GİBİ ÇIKARILAN YASAYI, DESTEKLEYENLERE, BU CANLARIN YOK OLMALARINA İZİN VEREN VE İPTAL ETMEYEN YARGIÇLARA, BU CANLARIN ÇIĞLIKLARINA KULAKLARINI KAPATAN  HERKESE  SESLENİYOR!

YAŞADIĞIM ŞEHRİN İNSANLARI SESİMİ DUYABİLİYOR MUSUNUZ?

Kayalı Park’a bıraktı beni annem ve ‘Büyüdün artık ‘dedi.

Anlamıştım !

Kendi yemeğimi bulmamın, suyumu aramamın zamanı gelmişti.

İnsanları tanımıyordum henüz!

13 yıl önce çöpler aşağı çekilmemişti. Az da olsa bir şeyler buluyordum.

Yaz yavrusu olduğum için Konya’nın ayazından, buzundan, dolu dolu yağan karından habersizdim.

Sürekli Kayalı parktaki camiye giren çıkan amcalarımdan, ağabeylerimden belki bir lokma yemek verirler umuduyla caminin girişinde bekliyordum.

Sadece kuşlara atılan simit kırıntıları ve susamlar vardı.

Açlıktan gözüm kararırken, kuş olup o kırıntıları yemenin hayalini kurardım.

Kış geldi . Aç karnımı nasıl doyururum diye düşünürken, okuldan çıkan çocukların tekme ve  ellerindeki taşlarla beni kovalamalarından kaçar oldum. Çok korkmuştum.

Anlayamıyordum?

Neden beni dövüyorlardı? Oysa ben bir köşeye büzülüp sessiz sessiz onlara bakardım!

Zor anlarımda, yanımda annem olsun isterdim ama yoktu!

Ertesi gün aynı çocuklar açlıktan ve kötü beslenmekten dökülen tüylerim ve hiç tüy kalmamış kuyruğumdan tutarak beni parkın ilerisine fırlattılar.

Bir bayan koşarak ve ağlayarak yanıma geldi.

Uyuz olmuş gövdeme, tüysüz kuyruğuma aldırmadan beni kucakladı ve arabasına bindirdi.

Yolda sürekli ağlıyor ve bana sevgi sözcükleri fısıldıyordu.

Arkadaşlarımın seslerinin çok fazla olduğu ve hepsinin ayrı ayrı kafeslerde tutulduğu bir yere geldik.

Dernek başkanı olduğunu söyleyen bayan koşarak yanımıza geldi ve adı Yüksel Erben olduğunu duyduğum kurtarıcımdan beni aldı. Yüksel Hanım da derneğin üyesiymiş.

Yüksel Hanım öykümü anlatınca ; ‘Adını ‘SAFİR’ koyalım ki çok değerli olduğu anlaşılsın. Onu kafese koymayacağım, bahçede bakılsın . ‘dedi, dernek başkanı.

Barınakta büyüdüm, korundum, kollandım, barınağın girişinde bekçi oldum.

Geceleri güvenliğin en büyük yardımcısı idim.

Beni parkta taşlayanlar, sopa ile kovalayanlar pırıl pırıl tüylerime  bakarak ısrarla istemeye başladılar.

Ama dernek beni vermedi.

Prostat kanseri oldum. Büyükşehir Belediyesi’nin veterineri Serkan ağabeyim, beni tedavi etti. Bana gösterilen sevgi ile iyi oldum, yaşama tutundum.

Yedi yıl sonra barınakta, kısırlaşma başladı.

Kısırlaştırılan arkadaşlarım ,aşıları yapıldıktan sonra mahallelere bırakıldılar.

İSTEMEDİNİZ ONLARI.

SÜREKLİ BELEDİYELERİ ARAYIP, KOVALADINIZ, HOR GÖRDÜNÜZ.

Hiç aklınıza gelmedi; İsteği dışında bir canlının kısırlaştırılmasının ,Yüce Tanrı’nın işine karışmak olduğu!

Hiç  düşünmediniz , gece boyunca bir lokma ekmek için çöpleri karıştırıp tüm Konya ‘yı dolaşmanın bitikliğini.

Hiç vicdan yapmadınız , bu canlar çöpler de aşağı çekilince ne yerler ne içerler diye ?

Hiç merhamet etmediniz .Tanrı’ya ibadet etmek, yakarmak için erken saatte camiye giderken, bir lokma ekmekle , Tanrı’nın yarattığı dilsiz canları doyuralım diye!

Yüce Tanrı isteseydi , bizlerle uğraşanlara gönül yüceliği verir, kalp kapılarını iyiliğe açardı.

Tatmanızı istemedi  bu eşsiz duyguyu! Her sabah , her akşam köşe başında, mahzun gözleriyle sizi bekleyen bir canın olmasını!

Sadece gazetelere , köşe yazarlarına ulaşıp bizleri barınağa kapatmayı, sokağınızdan, mahallenizden, kovalamayı düşündünüz.

Hiç sordunuz mu kendinize?

TANRI  BÜTÜN HAYVANLARI NEDEN YARATTI ?

SADECE İNEK, KOYUN, TAVUK MU KALSIN  ÇEVRENİZDE?

ARI BAL YAPTIĞI,  KEKLİK ÖLDÜRME DUYUNUZU, AVLAMA  DUYUNUZU  GELİŞTİRDİĞİ, DİĞERLERİ DE  KARIN DOYURDUĞU İÇİN Mİ SEVİLİYOR?

Kedi, köpek ne için yaratılmış? Hiç düşündünüz mü?

Çocuklarınızın taşladığı, kuyruğundan tutup savurduğu, üzerlerine ispirto döküp yaktığı, büyüklerin de sopalarla kovaladığı aç ve perişan gezen bizlerin neler çektiğini hiç düşündünüz mü?

KISACIK BİR ÖMRÜ; TAŞLANARAK, GAZETELERE MANŞET OLARAK, HORLANARAK, AÇ KALARAK ,YAVRULARIMIZI KÖŞE BUCAK İNSANLARDAN SAKLAYARAK, AZICIK AŞLA SEKİZ YAVRUYU  BESLEMEYE ÇALIŞARAK TAMAMLIYORUZ.

SOKAKTA 6 YIL , EVLERDE 8-10 YIL YAŞAYABİLİYORUZ.

TANRI DAHA FAZLA EZİYET GÖRMEMEMİZ İÇİN KISACIK BİR ÖMÜR BİÇMİŞ BİZLERE .

TEK SUÇUMUZ KÖPEK OLARAK DÜNYA’ YA GELMEK .

BEN SAFİR, BARINAĞIN VE KONYA ‘NIN SAHİPSİZ ŞANSLI KÖPEĞİ ARKADAŞLARIM ADINA SİZLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM TANRI BİZİ YARATTIĞI İÇİN!

 

Devamını Oku

Kolay Olmadı Ama Başarınca da Çok Keyifliydi

Kolay Olmadı Ama Başarınca da Çok Keyifliydi
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir gün erkenden  telefonum  çaldı. Arayan  Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi   Çocuk Kardiyoloğu  Prof. Dr. Sevim Karaaslan idi. Hastane bahçesinde  Hayvan Hastanesi’nde  17 ‘ye yakın sağlıklı köpeğin kapatıldığını, bir tanesinin orada yavruladığını ve deney sıralarını beklediklerini  iletti.

Durumu hemen İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne ilettim.   Hayvan Hastanesi  başhekimi Vet . Hekim A. T’yi arayarak olay büyümeden , basına duyurulmadan, aracımızı göndereceğimizi , bu canları bize teslim etmesini   istedim.

Telefonu yüzüme kapattı. Olayın artık REKTÖR ile çözüleceğini  anladım.

İl Çevre ve Orman Müdürümüz Sayın Mehmet Bilgiç ve Müd.Yard. Sayın Osman Nevres Yılmazlar  ile randevu aldığımız , SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ SAYIN ABDURRAHMAN KUTLU ziyarete gittik.

Durumu aktardım. Sayın Rektör öncelikle vet .hekimin tavrı nedeniyle  hiç unutamadığım bir cümle ile telefon ederek ‘’ Sayın hekim; yüzüne telefonu kapattığınız , her kesimin saygı duyması gereken  öğretmen . Kaldı ki bugün kimsenin cesaret edemediği bir dernek ile sahipsiz hayavanlara sahip çıktı. Yarın  öğretmenim aracını gönderecek, oradaki 17 köpek teslim edilecek!’’

O an odada sevinçten  kuş olup, adeta havalandım.

Sayın Rektörümüz ‘e saygılarımızı arz ederek ayrıldık.

Ertesi gün  barınak görevlimiz şu anda aramızda olmayan Sayın Yaşar Kartalkaya  ile 17 canı barınağa getirdik ve onlara büyük bir özenle baktık.

Aradan  bir iki ay kadar zaman geçti. Barınak sorumlusu  Yaşar  Kartalkaya bey, beni aradı. Veteriner Yard.Doç. H.G.B isimli hoca barınağa; fakültenin atlar ve büyükbaş hayvanlar için kullandığı araç ile gelerek  16 köpeği götürdüğünü , engel olamadıklarını iletti.

Okul  görevim biter bitmez fakülte  polikliniğine girdim.

‘’HIRSIZ VAR! HIRSIZ VAR! KÖPEKLERİMİZİ BARINAKTAN HABERSİZ ALDILAR …..! Diye bağırdım. Klinik görevlisi öğretim üyeleri koşarak geldiler.

Onlara; 16 köpeğimizin, belediyeden ve bizden habersiz alındığını , deney yapılacağını  , yasak olduğunu, deney hayvanlarının yasa ile belirlendiğini , bu nedenle köpeklerimi almaya geldiğimi  ilettim.

Olayı basına duyurmadan çözelim , dedim ve canlarımı alarak barınağa bıraktım.

Canlarımı alan veteriner hekime  sadece sitem ettim.

000036

Sayın Ahmet Kayhan  valimiz, Hatay ilimizde göreve başladı. Kendisini Hatay Valiliği’ni arayarak , Teşekkür ettim .

Sayın Valim: Ümit öğretmenim, burada böyle bir dernek sanırım yok! Bana bu  konuda ulaşan olmadı! Dedi.

2004 Yılında çıkarılan ve tüm derneklerin , büyük bir övgüyle anmaları gereken Çevre Bakanı  Sayın Osman Pepe Bakanımdır. 2006 yılında  Ankara ‘da  1000’e yakın dernek üyeleri ve doğa severler miting  yaptık. Sayın Bakanımız o  miting  alanına  5199 sayılı kanunun 26166 sayılı yönetmeliğini yetiştirip , hazırlattığı yönetmeliği iletti.

Valimiz; SAYIN  ATİLLA  OSMAN ÇELEBİOĞLU , ilimizde göreve başladı ve ziyaret ettiğimizde büyük bir ilgi gösterdi

SAYIN ATİLLA  OSMAN ÇELEBİOĞLU,KONYA İLİNDE GÖREV YAPTIĞI SÜREDE,  YENİ YASAYA GÖRE YILDA 4 KEZ YAPILMASI GEREKEN ‘’İL HAYVAN  HAKLARI KURULUNA ‘’ KENDİSİ KATILDI VE BU KURUL BAŞKANLIĞINI,  VALİ YARDIMCILARINA BIRAKMADI.

Kendisine , barınağa, Konya Valiliği Çevre Vakfı tarafından görev verilen iki işçinin yanına mutlaka bir veteriner hekim atanması gerektiğini ilettik.

BU İSTEĞİMİZ HEMEN YERİNE GETİRİLDİ VE VETERİNER HEKİM MEHMET  BOZKURT  ATAMAN  ATANDI.

O kadar istekle ve özveri ile çalıştı ki , öylesine yürekten sevdi ki  canlarımı; sahibinin barınağa bıraktığı HASKİ cinsi köpeği sahiplendi. Ama ben o köpeğin sahibine geri verilmesini istiyordum . Sahibi barınağa gelince onu bu konuda ikna ettim ve verdim.

Sevgili hekimim  sahiplenmek istemiş. Bilgim yoktu.

Gözlerinden yaşlar süzüldü. O olay hala içimden tuttu.

CANIM  ATAKAN HEKİMİMDEN BENİ AFFETMESİNİ İSTEDİM.

NOT: HAFTAYA   SAYIN  VALİMİZ  OSMAN AYDIN    VE  BÜYÜKŞEHİR  BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN  MUSTAFA  ÖZKAFA DÖNEMİNDE YAŞANANLARI ANLATACAĞIM.

BU YAZI DİZİSİNİ OKUYANLAR; YÖNETENLERİN, DEVLET TEMSİLCİLERİNİN ,  OTURDUKLARI MAKAMI  YUFKA BİR YÜREKLE Mİ YOKSA KATI VE SEVGİDEN  YOKSUN BİR YÜREKLE Mİ  DOLDURDUKLARINI,  BİRE BİR YAŞAYAN BİR ÖĞRETMENİN KALEMİNDEN OKUYACAKSINIZ.

BU VATAN ; TAŞIYLA , TOPRAĞIYLA ,AĞACIYLA, SUYUYLA, IRMAĞIYLA , DENİZİYLE , GÖLÜYLE, DAĞIYLA ,YAYLASIYLA,  KÖYLERİ, KASABALARI, İLÇELERİ, ŞEHİRLERİ, ORMANLARI, HAYVANLARI VE  BÖLEMEYECEKLERİ,  İNANILMAZ KÜLTÜRLERİ İLE  BU TOPRAKLARA CAN  VEREN   İNSANLARIYLA ,  BU ÜLKE İÇİN CANINI, KANINI KURTULUŞ SAVAŞINDA GÖZÜNÜ KIRPMADAN VEREN, DÜŞMANI GÖRÜNCE  AİLESİNİ, MALINI TOPLAYIP BAŞKA ÜLKELERE KAÇMADAN , YÜREĞİYLE SAVUNAN ŞEHİTLERİN,  GAZİLERİN  , MUSTAFA  KEMAL   ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARININ EMANETİDİR.

HERKES İLGİLENDİĞİ KONUDA; YILMADAN, KORKMADAN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYARSA

, TÜRK MİLLETİNİ, BU EMANET VATANDA KORKUTAMAZ VE BÖLEMEZLER, BÖLEMEYECEKLER.

NE KİMSEYE VERECEK BİR KARIŞ TOPRAĞIMIZ VAR, NE DE HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ VAR!

ABD, İNGİLTERE, FRANSA GİBİ EMPERYALİST DEVLETLER  100 YIL BOYUNCA GÖRDÜKLERİ RÜYAYI  YÜZYILLAR BOYUNCA GÖRMEYE DEVAM EDECEKLER!

HİÇ KUŞKULARI OLMASIN!

ATATÜRK NE DEDİ; YURTTA SULH CİHANDA SULH !

Devamını Oku

Adım Adım İlerleyen Çalışmalar ve Karşılaşılan Güçlükler

Adım Adım İlerleyen Çalışmalar ve Karşılaşılan Güçlükler
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Protokol imzalandı, fakülteye hasta ve yaralı köpekler gönderilmeye başladı. Derneğe ilgi duyanlar yavaş, yavaş katıldılar ve dernek bilinçli, akılcı, bilimle yol almamızı sağlayan kişilerin katılımı ile daha da büyüdü.

Eğitim Fakültesi’nde, öğretim üyesi Sayın Renan ŞEKER ve  Sayın Prof.  Nurhan  ÜNÜSAN öğretim üyelerinin  katkıları ile öğrencilere İl ÇEVRE ve ORMAN  Md. Yrd. Sayın Osman NEVRES Yılmazlarla birlikte, doğa ve  hayvan sevgisi konusunda  birkaç  yıl sürekli konferans verdik. Öğrencilerin mezun olduklarında atanacakları il ve ilçelerde,  devlet kurumları ile ortaklaşa çalışmanın, vatandaşları bu konularda duyarlı kılmaları , bu ülkeyi kanlarıyla canlarıyla bizlere teslim eden  Kurtuluş Savaşı  şehitlerine , bu ülkeyi bize emanet eden Mustafa Kemal  ATATÜRK  ve  silah arkadaşlarına borçlarını ödemeleri gerektiğini anlattık.

Barınak  dolmaya başladı. Belediye başkanlığına  başvurduk , ek binalar yapılmaya başlandı.

Sadece 2 işçi  çalışıyor ve ilk kapalı barınağın , ara koridorunda,  sobanın başında yemek yiyor ve dinleniyorlardı.

Konya’daki  bir şirkete giderek  bu işçiler için  banyosu, tuvaleti, mini mutfağı ve  5 işçi alacak dinlenecekleri odası olan konteynırı  aldım ve barınağa getirttim.

Barınakta  alan genişleyerek, sayıları gittikçe çoğalarak, canların kalacakları yerler eklendi.   İşçi sayısı artarken, konteynır  yetmedi ve o dönem Karatay  Belediye başkanı olan Sayın Mustafa Özkafa’dan randevu istedim.

İdari binanın yapılmasını üstlenir misiniz , diye sorduk? Hemen kabul etti. İdari binanın temel atma töreni için ,   Çevre  ve Orman Bakanı  Sayın İmren Aykut’u Konya ‘ya davet ederek, Türkiye ‘nin ilk Sahipsiz Hayvan Bakımevin ’de yapılacak olan idari binanın temel  atma törenine katkısı olsun istedik.

Yeni gelen canların yıkama havuzları, operasyon  odası, işçilerin, veteriner hekimlerin odası, sahiplendirme odası ve 12 tane kedilerin tedavileri için odalar  ile  kaloriferli, halılı, minderli , kediler için de alt katta odaları olan, bahçesinde de minik kedi evlerinin olduğu, açık alana sahip bir binanın projesi de çizildi.

Ankara ‘dan  bakanlığı aradık  randevu aldık. Sayın Bakanı makamında ziyaret ederek,  Türkiye‘nin ilk barınağındaki idari binanın temel atma töreni için Sayın İmren Aykut ‘u Konya ‘ya davet ettik.

Bu arada Sayın Bakana , gönüllü danışmanımız  Sayın Mehmet Maden  hocamız, barınak projesi için son derece detaylı ve  hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı için  yapılması gereken  her şeyin projesini takdim ederek,  bunu ilk kez Konya’da gerçekleştirmeyi  teklif etti.

Konya Valisi Sayın Namık Günel Büyükşehir Belediye Başkanı da Sayın Halil Ürün idi.

Sayın Bakan Konya ‘ya geldi  ve temel atıldı. Konya Valimiz Sayın Namık Günel  barınağı ziyaret ederek çalışmaları denetliyor ve  bilgi alıyordu.  Bu arada çalıştığım Özel İdeal İlköğretim Okulu’nu da ziyaret etme nezaketini gösterdi. Derneğe üye olan öğretmen arkadaşlarımı ve velileri de kutladı.

Konya halkı bir taraftan  barınağı her gün ziyaret ediyor ve sahipsiz canlar sahiplendiriliyordu. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü  de  dernek olarak hazırladığımız broşürleri bastırıp,  sahiplenenlerin bilgilendirilmelerine yardımcı oluyordu.  Sokağa terk etmemeleri ve bize geri getirmeleri bu broşürde yazılıydı.

O DÖNEMDE  KONYA İLİNDE SIK SIK POMPALI  TÜFEKLE KÖPEKLER VURULUYORDU.

BEN DE BARINAĞIN İLK KÖPEĞİ KARABAŞ’IN AĞZINDAN  KONYA VALİLİĞİNE  VE KONYA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE  BİR DİLEKÇE YAZARAK  BU  KİŞİLERİ ŞİKAYET ETTİM DİLEKÇENİN ALTINA DA ‘’BARINAĞIN İLK KÖPEĞİ  KARABAŞ  DİYEREK İMZA YERİNE PATİSİNİ BASARAK  HEM VALİLİĞE HEM DE KONYA İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE BIRAKTIM.

KONYA YENİ MERAM GAZETESİ, Hürriyet VE MİLLİYET GAZETELERİ, MANŞETTEN BU DİLEKÇEYİ VE KARABAŞ’IN RESMİNİ  BASTILAR.

Whatsapp Görsel 2025 04 26 Saat 16.52.39 69821fea

Ertesi gün  İl Emniyet Müdürü Salih  Tuzcu beni aradı :

Karabaş’ın içi rahat olsun,  tüm pompalı tüfekleri toplatacağım, dedi.

MEKTUP:

KONYA VALİSİ’NE

KONYA BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARI’NA VE İL EMNİYET MÜDÜRÜ’NE

Ben istemeden annem tarafından sokağımızda dünyaya getirildim.

Annemi de annesi aynı şekilde sizin sokakta dünyaya getirmiş. Gündüzlerim korku içinde , kuyruğumu kulağımı kesen , bana taş atan çocuklardan, sopa ile vuran  çocuklardan saklanmakla , gecelerim de yemek arayarak karnını doyurup, bana süt hazırlamakla uğraşan annemi bekleyerek sürdü.

Nihayet zoru başarıp büyüdüm.

Şimdi de bana eziyet eden çocukların  babaları; dilekçe verip, beni valiliğe, kaymakamlığa ve  ilçe  belediyelere şikayet edip , sokaklarından attırmak istiyorlar.

Ben de dilekçe vererek tüm kamuoyunun önünde onları şikayet  ediyorum.

DÜNYA YALNIZ SİZİN DEĞİL.

SOKAKLAR YALNIZ SİZİN DEĞİL.

5199 Sayılı yasamız var. Bizim de yaşamaya hakkımız var.

İstenmeyen sokak köpekleri adına

BARINAĞIN EN KIDEMLİ KÖPEĞİ KARABAŞ

ŞANSLI BİR DÖNEMDİ. ÖZELLİKLE VALİLER, YASA ÇIKMADAN DA , BELEDİYE BAŞKANLARI YASA ÇIKMADAN DA  BU CANLARA  SAHİP ÇIKMAYI GÖREV BİLMİŞLERDİ.

5199 SAYILI  YASAYI  26166 SAYILI YÖNETMELİĞİ  ÇIKARAN , TÜM EKSİKLERİNE RAĞMEN  BU CANLARA SAHİP ÇIKAN  ÇEVRE BAKANI SAYIN OSMAN PEPE’Yİ,  HEP ŞÜKRANLA ANIYORUZ.

Devamını Oku

Kimler Geldi, Kimler Geçti

Kimler Geldi, Kimler Geçti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Derneği kurmak, Selçuk Üniversitesi  Veteriner Fakültesi  Veteriner hekimi Sayın Mehmet Maden’in  gönüllü danışmanlığı üstlenmesi ve Konya İl  Çevre ve Orman  Müdürlüğü’nün ekibinin aramıza katılması bize güç verdi ve akıl hocalarımızın desteği  ile belediyelerle çatışmadan  bu kimsesiz canlara ulaşmayı başarmak için yola çıktık.

Sayın Halil Ürün başkandan  barınak için yer istedik.

Sayın başkan , beni ikna ettiniz ama encümeni de ikna etmeniz gerekir dedi, encümeni bizim için toplantıya çağırdı.

Okul çıkışı encümen toplantısına katıldım. Encümen başkanı o dönem  büyükşehirde  genel sekreter olan ,Sayın Mustafa ÖZKAN idi.

Odaya girdim. Encümen üyelerine ,  sayın başkan beni tanıttı ve hoş geldiniz dedi.

Tüm üyelerin hepsinin başları eğik , göz ucuyla bana bakıyorlardı.

-Sayın beyefendiler; ben öğretmenim, bu nedenle sınıfta tüm öğrencilerim yüzüme bakmazlarsa ders anlatmam. Sizden de bana bakmanızı ve açıklamalarımı dinlemenizi istiyorum, dedim.

Kendimi, öz geçmişimi anlattım. İnsan sağlığı ve hayvanların bakımı ve sağlıkları, bu dünyanın sadece bize ait olmadığı görüşümü ileterek, bu konuda destek olmalarını istedim.

Ertesi gün Sayın Halil Ürün beni belediyeye davet etti .

-Encümeni ikna etmişsiniz, şimdi isteklerinizi öğrenelim, dedi.

Akıl hocalarımın önerisi ile öncelikle yer belirlenmesini  , barınakla ilgili diğer konuların sonra görüşülmesi gerektiğini bildirdim.

Bir hafta sonra Tatlıcak mevkiinde, askeri uçakların tatbikat yapıp, ses bombaları attıkları bir alanı, İl Çevre ve Orman Müdürü Sayın Mehmet Bilgiç ile gittik, gördük.

Belediyeye gittim ve sayın başkana:

  • Sayın başkanım , köpeklerim itilmiş, ben de kakılmış olarak o bölgede olamayız! Uçakların ses bombalarından, benim yavrucaklarım kalp krizi geçirirler. Lütfen , gece yarısı  saat 24.00, sabaha karşı  00. Arabası ile bu canlara eşinizi güvenle gönderebileceğiniz  bir yeri , benim için lütfen seçin, dedim.

Halil bey , gülümsedi ve Ankara yolundan 300m uzaklıktaki, yola çok yakın bir arsayı  verdi.

Temel atılacak. Vali yardımcısı ve diğer görevliler  gelecek  ama törenden yarım saat önce  bana bir protokol uzatıldı. Büyükşehir başkan yardımcılarından,  Sayın Ahmet Çakıcı’nın odasına davet edildim. Protokolde  bina ve alt yapı belediye tarafından yapılacak, elektrik, su giderleri  ve diğer harcamalar , barınağın tüm sorumluluğu  derneğe verilecek , çalışmalardan belediye ile  bilgi akışı sağlanacak.

Derneğin parası yok! İşçi yok! Yeri yok!

Bu imzayı atmazsam  temel atılmaz!

Burada yüce yaratana ve Halil Bey’in yufka yüreğine güvenerek  imzayı attım, temel atıldı, bina  yapıldı.

Konya Valisi Ziyaeddin Akbulut

Çevre Bakanı Ziyaeddin Tokkar

Yiyecek ve  yaralı, hasta , bebekli, yaşlı  köpekleri  toplayacak araç yok!

Açılıştan önce Yönetim Kurulu üyeleri ile  Ankara ‘ya bakanı ziyarete gittik, kendisinden yukarıdaki  gereksinimler için araç istedik.

Sayın Bakan ; Size araç tahsis edemem , dedi.

Ben de akıl hocalarımın önerisi ile; Siz parayı Konya Büyükşehir Belediyesi’ne verin , şoför ve benzini belediyeye ait olan bir aracı bize tahsis etsinler , dedim.

Sayın  bakan gülerek:

-Hocam dersinize iyi çalışmışsınız , diyerek  yetkilileri aradı ve talimatı , verdi.

Kısa bir süre sonra bakanlıkta Sayın Faik Küçük  beni arayarak aracı aldınız mı? Dedi. Parayı çıkardı ve biz bu araç ile yemekleri, işçileri,  yaralı  , sorunlu canları hem veteriner fakültesine  hem de barınağa taşıdık.

Garnizon Komutanlığı’nı  (Kenzi Sunter  Paşa görevli idi), Ulaştırma Tabur Komutanlığı’nı ve Hava Üs Komutanlığı’nı  yönetim kurulu üyelerimizle  ziyaret ederek , askeriyedeki artan  ekmekleri ve yemekleri hergün aldık .    Hayvanlarda  sırf ekmek verilmesi , tek gıda ile beslenmeleri nedeniyle  uyuz ve egzama başladı.

Gönüllü Danışmanımız Sayın Mehmet Maden, Beslenme bölümünden Sayın Erdoğan Şeker  hocalarımızın önerisi  ile  fakültemizin beslenme bölümünün  hazırladığı mama rasyonuna dönmemizi sağladık.

Sonra yemek, köpek ve işçiler aynı araçla gitmesin isteğimizi; Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na getirilen Sayın Mustafa Özkafa’ya iletince ; İşçilere ücretsiz öğlen yemeği ayrı bir araç ile, İşçiler de minibüs ile görevlerine getirilmeye başlandı.

Sayın Halil Ürün başkan  hem görevli iken hem de görevden ayrıldıktan sonra barınağı sık sık ziyaret etti.

TASMA NUMARASI  1 OLAN  KÖPEĞİN ADINI  KARABAŞ KOYDU VE ONU SAHİPLENDİ.

Bu araç bizlere hiç sorulmadan,  tahsis edildiği irdelenmeden  , Uğur İbrahim Altay  belediye başkanlığı koltuğuna  oturur oturmaz  geri çekildi.

NE KADAR ŞAŞIRDIĞIMIZI ANLATAMAM !

Sayın Halil Ürün Başkan ile başlayan  bu Türkiye’deki  ilk  örnek çalışma,  Sayın Mustafa Özkafa ve Sayın Tahir Akyürek  ile devam etti.

İlk barınak serüvenine devam  edelim.

NEREYE GİTSEK HANGİ BİRİMDEN  YARDIM  İSTESEK ANINDA YAPILIYORDU.

Açılışa  Çevre Bakanı Sayın Ziyaeddin Tokkar geldi. Vali, yardım aldığımız komutanlar ve ilçe başkanlarımız katıldılar.

Selçuklu Belediye Başkanı Sayın İsmail  Öksüzler , Türkiye’nin  2500 kapasiteye ulaştırılacak olan  barınağı için çok heyecanlandı ve derneğe  5 milyon bağışladı.

Aradan  2 ay geçti. İl Çevre ve Orman  müdürlüğü; bu paraya el sürmeyelim.  Veteriner Fakültesi Dekanlığı ile  bir protokol hazırlayalım ve  bu protokole göre  5 yıl Selçuklu Belediyemiz, barınaktan gönderilen  tüm hayvanların  tedavisini üstlensin ve parayı biz almayalım, teklifini yaptı. Bize de çok olumlu geldi.

Sayın İsmail Öksüzler’i makamında , Veteriner Fakültesi  Dekanı  Sayın  Veysi  ASLAN  ile birlikte ziyaret ettik.  Protokolu  imzaladılar.

Bu protokol beş yıl hiç bozulmadan  uygulandı. Öyle ki yenilenen seçimler sonrası ,Selçuklu Belediye Başkanı olan Sayın Adem Esen  başkanımız ise sözünü dahi etmeden, Veteriner Fakültesi’nde tedavi gören tüm canların tedavi ücretini ödemeye devam etti.

ŞİMDİ  SELÇUKLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ SÜRDÜREN SAYIN AHMET PEKYATIRMACI’NIN YENİ YASAYA SARILARAK  ,PARKLARDAKİ BİNBİR EMEKLE  YAPILAN KEDİ EVLERİNE MAMA DAĞITIMINI ENGELLEMESİNİ, SAHİPSİZ CANLARIMIZ  KÖPEKLERİN, ŞEHRİN  HASTANE ,OKUL VE CAMİLERDEN UZAK YAPILAN BESLENME ODAKLARINI, MAMASIZ VE BOŞ BIRAKMASINI, YAVRULARIN VE ANNELERİN  AÇ KALMASINI NASIL İÇİNE SİNDİRDİĞİNİ ANLAYAMIYORUM!

YÜCE YARATAN BU DÜNYAYI SADECE İNSANOĞLU İÇİN  YARATMADI! YARATILAN HER CANLININ; HAYVANIN, BİTKİNİN, DENİZİN, TOPRAĞIN, KAYALARIN, GÖLLERİN, AKARSULARIN,  BUZULLARIN YARATILMALARININ BİR ANLAMI VAR.

BU NEDENLE BİRAZ MERHAMET BİRAZ YARATAN SEVGİSİ YÜREKTE  OLMALI …!

HAFTAYA , MUSTAFA ÖZKAFA DÖNEMİ VE BARINAKTA  HEM CANLAR HEM DE BİZİM İÇİN UNUTULMAYAN ANILARI ANLATACAĞIM.

NOT: SELÇUKLU BELEDİYESİ’NİN SON YASA İLE YAPMASI GEREKENİ YAPARAK  ÇOK GÜZEL VE  BAKIMLI ,TERTEMİZ, PIRIL PIRIL BİR BARINAK YAPTIĞINI GÖRDÜM. ORADAKİ CANLARIN  BÜYÜK BİR MERHAMETLE VE  ÇALIŞANLARIN  BİLİNÇLE BU İŞİ ZEVKLE , CANLARA  SEVGİYLE YAKLAŞTIKLARINI  ,CANLARIN DA ONLARA NASIL SARILDIKLARINI İZLEDİM . HEPSİ SAHİPLİ KÖPEKLER KADAR  MUTLULAR.

SAYIN  AHMET PEKYATIRMACI BAŞKANIMIZI KUTLUYOR VE AYNI MERHAMETİ PARKLARDAKİ KEDİLERE   GÖSTERMESİNİ ,MAMA VERDİRMESİNİ VE O EVLERİ KALDIRMAMASINI BEKLİYORUM.

SELÇUKLU BÖLGESİNDE YAŞAYAN  DOĞA SEVERLER  RAHAT OLSUNLAR . BARINAKTAKİ CANLAR EMİN ELLERDELER.

 

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.